Alemdar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Alemdar, Bolu Objektif haber
sitesine yaptığı özel açıklamada ilimizin geleceği açısından büyük bir önem
taşıyan çevre duyarlılığı projesinin önemine dikkat çekti. Bu konuda somut
adımlar atacağını vurgulayan Alemdar; “Her şeyi devlet ya da Belediye’den
beklememek lazım. En azından belki bir gönüllüler grubu oluşturup bu gönüllüler
gurubuyla zaman zaman bir araya gelerek haftanın ya da ayın belli günleri belli
bölgelerden başlamak gerekir diye düşünüyorum. Bununla ilgili olarak önümüzdeki
dönemde bir çalışma başlatacağım” Dedi.
Abdullah Bey daha önce
yaptığımız röportajda çevre duyarlılığı projesini gündeme getirmiştiniz.
Bolu’da son yıllarda bu konu hiç gündeme getirilmemişti. Bu konudaki
düşünceleriniz kamuoyunda geniş ölçüde dikkat çekti. Bir adım ötesi olarak
düşünürsek önümüzdeki günlerde bununla ilgili vakıf ya da dernek gibi adımlar
atarak çevre duyarlılığı projesini daha da sembolize etmeyi planlıyor musunuz?
Bolunun kurtuluş
reçetelerinden bir tanesi olarak Turizm dedik. Eğitim dedik. Spor dedik.
Sanayileşme nedense Bolu’da hep arka planda kaldı. Belki de kalması çok iyi
oldu. Çünkü Bolu’nun doğal güzelliğine, havasına ya da suyuna eksi tesir
yapmamış oldu. O zaman elimizdeki bu 3 tane argümanı çok iyi kullanmamız lazım.
Bunları kullanmak içinde bize ne lazım? Önce Doğa lazım. Önce Temiz Su lazım.
Önce Temiz Hava lazım. Temiz Çevre lazım. Bu amaçla ben şahsen nereye gidersem
gideyim çevreme baktığım zaman rahatsız oluyorum. İnsanlarımıza maalesef
çöplerini toplama alışkanlığını edindiremedik. Bu eğitimi veremedik. Bu konuda
başarısız olduğumuzu kabul ediyoruz. Dolayısıyla şu aşamadan sonra bu nasıl
olabilir? En azından belki bir gönüllüler grubu oluşturup bu gönüllüler
gurubuyla zaman zaman bir araya gelerek haftanın ya da ayın belli günleri belli
bölgelerden başlamak gerekir diye düşünüyorum. Bununla ilgili olarak önümüzdeki
dönemde bir çalışma yapmak istiyorum. Bu çalışmaya sizi de davet edeceğim.
Gittiğimizde göreceksiniz ilimizin çok gidilmeyen, çok tercih edilmeyen en ücra
köşelerinde bile çok ciddi anlamda bir çöp stoğumuz oluşmuş durumda ve insanlar
bunu göre göre bunu bile bile gittiklerinde tükettikleri her şeyi yine orada
bırakmaya ısrarla devam ediyor. Ondan da rahatsız olmuyorlar. Netice de aslan
yattığı yerden belli olur diyoruz. Atalarımızın bu güzel sözünü maalesef
bugüne kadar başaramadık.
“Çevreye duyarlı tüm
Bolululardan özellikle gençlerden destek bekliyoruz”
Neticede bir
yerden başlamak lazım. Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulunda olmam
nedeniyle ticaret odasında da yine aynı şekilde bunu gündeme getirmeyi
planlıyorum. Oradan da belirli bir destek ve güç isteyeceğim. Bu anlamda
Bolu’da bir ışık yakmak ve bir yol haritası çizmek istiyorum. Bunu yaparken de
çevreye duyarlı tüm Bolululardan özellikle gençlerden destek bekliyoruz.
Çünkü gençlerin burada bir adım atarak önde olması lazım. Hatta bizlere de
örnek olması lazım. Bu anlamda Bolu’da yapılacak olan çok şey var. Derelerimiz
var. Mesire alanlarımız var. Temiz tutulması gereken yol boylarımız var.
Mutlaka bunlarla ilgili bir yerden başlamak lazım. Her şeyi devlet ya da
Belediye’den beklememek lazım. Siz evinizde aldığınız bir eşya ya da
kullandığınız bir malzemeyi yerine koymadığınız zaman bir süre sonra kendi
evinizde de aradığınızı bulamaz bir konuma gelirsiniz. Bu durumda buna
benziyor. Netice de en başta ben olmak üzere aldığımız ya da
tüketeceğimiz her şeyi normalde tüketmeden önceki haliyle bırakmamız gerekiyor
ki bizden sonra gelen insanlar bunu bu şekilde tüketebilsinler.
“Allah nasip ederse ve
ömrüm yeterse bu konuda bir efor sarf etmek istiyorum”
Bunu Avrupa başarmış, gelişmiş ülkelerin hepsi başarmış. Örneğin Kuzey ülkelerinde trekking yapan insanlar bile bütün çöplerini 20 kilometre, 30 kilometre yanlarında taşıyorlar ve geldikleri noktada da çöpe atmak suretiyle bırakıyorlar ve gittikleri yerlerde bir tek sigara izmariti bile göremiyorsunuz. Bu tamamen eğitim ile alakalı bir durum. Bizim de dediğim gibi bir yerden başlamamız lazım. Ben buna çok önem veriyorum. Allah nasip ederse ve ömrüm yeterse bu konuda bir efor sarf etmek istiyorum. “